




Ankara’nin Çankaya köyünde tahminen 1800’lü yillarin sonlarinda yapilan bir bağ evinin inşa edilirken tarihe taniklik edeceği, ülkenin kaderini değiştiren dünya çapinda bir lidere konut olarak hizmet vereceği kimin aklina gelirdi?
Atatürk 27 Aralik 1919’da Ankara’ya geldiğinde, önce Ziraat Mektebinde, sonra Ankara Garindaki evde konaklamiştir. Daha sonra Ankarali Bulgurzade Tevfik Efendinin Çankaya’daki iki katli bağ evi, Ankaralilar tarafindan satin alinarak Ordu Köşkü adiyla Başkomutan Atatürk’e tahsis edilmiştir. Zamanla binanin yetersiz olmasi nedeniyle daha kullanişli hale getirilmesi görevi mimar Vedat Bey’e verilmiş, 1924 yilinda bugünkü şeklini alan bina, Cumhurbaşkanliği yeni köşkü 1932 yilinda yapilana kadar ilk Cumhurbaşkanliği Köşkü olarak kullanilmiştir. Atatürk’ün kullandiği eşyalar orijinal konumlarinda sergilenerek; 1950 yilinda Atatürk Müzesi adiyla ziyarete açilmiştir.
Sonradan “Köşk†haline getirilen ve büyük saraylarin ihtişamindan uzak, mütevazi, ancak zevkli ve rahat bir biçimde döşenen binanin methal taşliğina ayak bastiğinizda, kendinizi birden 1920’li yillarda bulursunuz.
Köşk, önce aynalarla süslü küçük bir hol, daha sonra büyük bir hol, sağda Yeşil Salon olarak isimlendirilen ziyaretçi kabul salonu, solda iki bölmeli elçi ve yabanci misafir kabul salonu, karşida yemek salonu ve kule odasindan oluşmaktadir. Üst kata çikişi sağlayan merdivenin birinci kisminda sahanlik, ikinci dönemeçten sonra sağda küçük bir yatak odasi ve bu odadan bir kapi üst kat sofaya açilmaktadir. Ortada halilar, divan ve mangalla bir şark odasi karakterini taşiyan sofanin şehre bakan yönünde, giriş kisminin üstüne rastlayan bir balkon bulunmaktadir. Sofadan Atatürk’ün yatak odasina, buradan banyo dairesine geçilir. Yatak odasina bitişik kule odasi, kitaplik ve çalişma yeri olarak düzenlenmiştir. Yatak odasi ile kule odasi arasindaki camekan yerine, kitap raflari eklenmiştir.
Binanin ön ve yan cephesine pencereleri olan kütüphane odasi, ceviz rengi eski tarz raflari ile camekanli dolaplarin bulunduğu, kanepe koltuklari ile büyük bir çalişma masasinin yer aldiği, Büyük Nutuk’un kaleme alindiği yerdir. Üzeri sivri külahla örtülü ve çokgen planli kule odasi ile kütüphane Atatürk’ün çaliştiği ve en sevdiği mekanlardir. Köşkün alt ve üst katlari Atatürk’ün zevkine göre düzenlenmiştir. Türk süsleme sanatinin en güzel örneklerinin yer aldiği tavan süslemeleri, mobilyalari, ahşap, alçi ve çini malzemenin ne kadar özenli bir çalişmanin ürünleri olduğunu göstermektedir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatinin on yilini geçirdiği bu yapida, O’nun aziz hatirasi yaşatilmaktadir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder